33'lük-tesbih-imamesi Şekildeki tesbih, 33'lük, ki latif nüktelerinden bir tanesi de, cennetliklerin standard yaşı 33 olarak hadisle müsbet. Bu fani dünyada, kaç yaşındasınız, kaç sene daha hüküm süreceksiniz bilinmez, maamafih, aslen yaşınız, inşaellah müebbed saadet diyarında 33'tür.
Yaş mevzuunda, bundan başka, cennet hizmetçileri (küçük çocuklar, ve de teenage huriler/gılmanlar) var. Ve tabii bir de cehennemlikler var, ve lakin cehennemliklerin yaşıyla kim alâkadar olur ki, zaten?
Mekteb qısmından istifade etmek için, evliya olmak lazım değil, tabii ki. İmame kelimesinin galiba ilk nüktesi, Quran kursu, veya imam-hatib lisesi mezunu, yani imame hanımlar için portal olabileceği idi. İhtimaldir ki ev hanımı, yani, evinin imamesi ve hanımların cuma ve sair günlerdeki hatibi olan, kendisi vaziyet farklı olsa, isteyecek olsa idi bile, ahval müsait olmadığı için, ilim edinmeyi mektebe mahsus zannettiğinden de, ilim envaından garib kalmış, imame. Şahsen, formaze taraftarı olduğum bilinmekle, merkezi tedrisata hiç itibar etmediğim aşikardır. Yani, vaziyet hariqa. Üniversiteleri ezeriz.
Aslında, maqaleleri okumak için de evliya olduğunuzdan emin olmanız lazım değil. Zaten öyle olsa, tevazuundan evliyaların ekserisi gider de, evliyalıkla alaqası olmayan sefihler kalırdı, qanaatindeyim. Maamafih, kimin evliya kategorisinde olamayacağı haqqinda, kamil müminlerin feraseti tahmin için faydalıdır. (Ve zaten, mesela, Allah'ın emrettiği tesettüre düşman olan kimseler de, her halde evliyalık iddiasında değildirler.) Her halukarda, Allah kimin istifade edebileceğini bilir. Kasdettiğim profile tenasüb etmiyorsanız, kitab taşıyan eşeklerin bundan fayda hasıl edemeyeceği gibi ("kas yapmak ihtimali haricinde", ki meşhur nüktedir), siteyi tefehhüm etmeniz imkansız olabilir. Ve/veya bünyeniz ifade ettiğim haqiqatleri reddedebilir. ("Damardan" desem, ya Müslümcü ya junkie zannetmenizden korkarım. Binaenaleyh, evliya kategorisi mefhumuyla ifade etmeyi münasib buldum.)
Evliya olmayıp, aqlen de kifayetsiz, bir qısım sefih kimseler, mesela şu nükte ile bile, "imanlarını kaybederlerse" taaccüb etsek mi, etmesek mi? Millet nelerle iman kaybediyor, bir bilseniz. :-)) Her neyse, şunu ben izah edeyim de, ilk sahifeyi seyretmekten başkasına cesaret etmeyenler, o kadarı ile bile imanlarını kaybetmiş olmasınlar. Malum, "kitab taşımak" demek ifadenin hangi kelimeyi ehemmiyetli bulması meselesi. Yani, Allah "kitab taşımak" kastediyor, barizdirki. Aksi takdirde, taş yükle, öyle kas yapsın. Mürekkebine, qaleme, matbaaya ne lüzum var? Maamafih, siz "taşımak" kelimesini ifadenin daha mühim ciheti zanneden gafillerden olsanız, maazellah, bu siteden değil huzur, sanki münafıqlarla yüz-göz olmak gibi (ki İslam'a öyle salak laflar ederek gülerler, malum) huzursuzluk, sefihlik vesilesi bile olabilirdi. Şu nükte, haqiqatte masumdur, mücessem kitab cildleriyle vücud yapmak esprisidir. Ve lakin, Kitab-ul-Hakîm, Qur'an-ul-Kerîm'den (Cuma(62):5) qısmi iktibas yapıp, hemen şu nükteyi naqletmek, aqlen kifayetsiz/malül şahısları sallayabilir. İzah (şerh) lazım olabilir. İşte mesele (bu siteyi okumak) bu kadar tehlikelidir.
Şahsen, kendim evliya olmak veya olmamak iddiasında değilim. Dua ediyorum, tabii ki. Maamafih, kendi tefehhüm ettiğimi neşrettiğim ümidindeyim. Yani, evliyalık ile olmasa bile, kendi cüzi ilmim, bana yetiyor, inşaellah. Maamafih, ben filanca mevzunun, falanca qısmını "nasıl olsa herkes bilir" zannedip yazmadıysam, ve siz evliya değilseniz, sizi kim hıfzedebilir? Maazellah. Dua edelim, tabii.